Corycus antik kenti ve kalıntılarından 800-1000 m. aşağıda ve Akdeniz'in içindedir. Kıyı ile bağlantısı zamanla kesilmiş, bir ada halini almıştır. M.Ö. IV. yüzyılda Hellenler tarafından kurulan, Roma ve Bizans dönemlerinde gelişen Corcyus, XIII. yüzyılda önemli bir limandı. Kale, denizden gelecek saldırıları engellemek amacıyla yapılmıştı. İçinde bir kilise kalıntısı bulunmaktadır.
Büyük bölümü ayakta olan Kızkalesi'nin kuzey ve güney uçları sekiz kuleyle korunmuştur. Kalenin dış çevre uzunluğu 192 m.dir. Kızkalesi ile sahildeki kale denizden bir yolla bağlanmış, denizden gelecek saldırılara karşı önlem alınmıştı. Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından 1448 yılında onarılmıştır.
Korykos kent kalıntıları, Korykos Kalesinin kuzeydoğusuna doğru geniş bir alana yayılıyor. Kalenin hemen yanından geçen karayolu, kalıntıları ikiye bölüyor.
Korykos kentinin kuruluşu ile ilgili somut bilgi yok. Suriye kralı III. Antiokhos M.Ö. 197'de Akdeniz limanlarını ele geçirdiğinde Korykos ismine rastlanıyor. Roma döneminde Korykos işlek bir limanmış. İmparator Hadrianus kenti ziyaret etmiş ve bir heykeli dikilmiş. M.S. IV. yüzyıldan itibaren de Hristiyanlık yayılmış. Korykos 1448'de Karaman Sultan'ı İbrahim Bey tarafından alınmış, 1482'de ise Osmanlı egemenliğine girmiş.
Korykos kalesi'nden Mersin yönüne ilerlendiğinde karayolunun solunda kalan kalıntılar arasında en önemlileri, çok sayıdaki kaya mezarı, Ayaş kenti yönünde sıralanan Monastic Kilise, Justinianus dönemine tarihlenen Mezarlık Kilisesi, üzeri nişlerle süslü mermer blokları gözalıcı olan Bazilika ve şehrin merkezindeki 5x20 m ebatlarındaki katedral (MS 5. yy.) sayılabilir.
******* ************ek kaynaktan, sanal ansiklopedi wikipedia.org ****************************
Erdemli'nin önemli turizm merkezi olan Kızkalesi, Erdemli'ye 23, Mersin'e 60 km mesafededir. Özellikle yaz aylarında büyük bir canlılığın yaşandığı kasabaya, ulaşım minibüslerle sağlanmaktadır. Kasabada taşıma kooperatifi olduğu için ulaşım problemi yoktur. Günün her anında Mersin ve Silifke'ye ulaşmak mümkündür.
Kızkalesi, tarih içinde Seleukoslar, Romalılar, Bizanslılar, Selçuklular ve Osmanlılar'ın hakimiyetinde kalmış önemli bir yerleşim bölgesidir. Yapılan ilk kazılarda buraya ilk yerleşimin MÖ. 4. yüzyıla ait olduğunu gösteriyor. Ünlü tarihçi Heredot, bu şehri Georges adında Kıbrıslı bir prensin kurduğunu yazar. Milattan sonra 72 yılında Roma hakimiyetine giren Kızkalesi, 450 yıl Roma yönetimine bağlı kalmıştır. Bu dönemde zeytincilikte büyük bir gelişme göstermiş ve zeytin yağı ihraç merkezi olmuştur. Bizanslılar döneminde Arap saldırılarına karşı çevresi surlarla çevrilmiştir. Önemli bir ticaret limanı olan Kızkalesi, 1448 yılında Karamanoğlu İbrahim Bey tarafından ele geçirilmiş ve yeniden imar edilmiştir. Cem Sultan, 1482 yılında, Rodos Şövalyeleri'nin yolladığı gemiye binmeden önce bir süre burada kalmıştır.
Kızkalesi'nde adım atılan her yer tarihi dokuya sahiptir. Bugün, Kızkalesi'ndeki ören yerlerinde kalelere, kiliselere, sarnıçlara, su kemerlerine, kaya mezarlarına, lahitlere, taş döşemeli yollara rastlanılmaktadır. Kıyıdaki kalenin 500 metre açığındaki küçük bir adacık üzerine kurulu kaleye, Kızkalesi denilmektedir. Son yıllarda restore edilen Kızkalesi, sekiz kuleyle korunmuştur. Kalenin dış çevre uzunluğu 192 metredir.
Kızkalesi'nde eski dönemlerden kalma 4-5 tane kilise bulunmaktadır. Su kuyuları ve sarnıçların yanında, Lemas çayından su kemerleri ile getirilen sular, Kızkalesi'nin su ihtiyacını karşılamaktadır. Büyük kiliseye giden taş döşeli Kutsal Yol'da, yol boyunca dizilmiş irili ufaklı lahitler görenleri hayrete düşürmektedir.
Kızkalesi'nin 10 km kuzeyinde yer alan vadinin yükselen kayalık yamacına oyulmuş ve Adamkayalar adı verilen insan kabartmaları bulunmaktadır. Dönemin yönetici ve soylularını simgeleyen kabartmalardaki figürlerde, kimi elinde üzüm salkımı, kimi kanepeye uzanmış haldedir. Roma döneminden kalma toplam 13 tablodan oluşan Adamkayalar, Şeytanderesi'ne hakim bir yerdedir.